| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Traffic | ||||
| Trafik | yolcu taşımak | transport passengers f. | ||
|
The bus transports passengers from the hotel to the airport. Otobüs, otelden havaalanına yolcu taşır. More Sentences |
||||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Common Usage | ||
| Yaygın Kullanım | (uçak/kap) (yolcu/su vb) taşımak | hold f. |
| Technical | ||
| Teknik | yolcu taşımak amacıyla motosikletlerin yan kısmına eklenen tekerlekli bölme | sidecar i. |
| Transportation | ||
| Ulaştırma | (birini) yolcu olarak ücretsiz taşımak | deadhead f. |
| Railway | ||
| Demiryolu | farklı şeyleri aynı anda taşımak için birkaç parçaya bölünmüş yolcu treni vagonu | combine i. |
| Aeronautic | ||
| Havacılık | kısa mesafelerde çok sayıda yolcu taşımak üzere tasarlanmış uçak | airbus i. |
| Havacılık | yolcu veya mal taşımak için kiralanmak üzere lisans almış ve tarifeli sefer yapmayan havayolu | charter airline i. |
